Kaçak Değil Göçmen !
18 ARALIK DÜNYA GÖÇMENLER GÜNÜ
Dünya nüfusunun 7 milyarı bulduğu 2011 yılında her yedi insandan biri doğduğu yerden göç etmiş durumda.
18 Aralık Dünya Göçmen gününde tüm dünyada göçmenler, özellikle de belgesiz göçmenlerin hakları ayaklar altında.
Düzensiz/belgesiz göçmenlerin büyük bölümü ülkelerindeki savaş, çatışma ortamından, bu çatışmaların veya doğal afetlerin, küresel ısınmanın yerle bir ettiği ekonomilerden, yoksulluktan, açlıktan, kronik işsizlikten, insan hakları ihlallerinden, zulümden kaçarak kendilerine, eşlerine, çocuklarına daha iyi, insan onuruna yaraşır bir hayat sağlamak umuduyla ayrılıyorlar.
Bu insanlar sıklıkla modern köle ticareti, insan ticareti, çocuk ticareti, organ mafyaları, düşük ücret, kötü iş ve yaşam koşulları, sömürü, ayrımcılık, şiddet, nefret suçları ile karşı karşıya kalıyorlar.
Gittikleri ülkelerde dışlanıyor, en altta eziliyor, herkes gibi haklara sahip oldukları ve insan onuruna yakışır bir yaşamı hak ettikleri, insan oldukları unutuluyor.
Bütün bu olumsuzlukların yanında devletler düzensiz göçmenlere “suçlu” gözüyle bakıyor, “kaçak” olarak adlandırıyor, yakalıyor ve tutulma nedenlerini, ne kadar tutulacaklarını, kendilerine ne olacağını, ne gibi haklara sahip olduklarını söylemeden bazen aylarca/yıllarca alıkoyuyor, sonunda da zorla sınır dışı ediyorlar. Alıkonulma sürecinde aileler parçalanıyor, kadın, çocuk, hasta, yaşlı, engelli ayrımı olmadan gereksiz ıstırap ve çile çekiyorlar.
“Dışarıda” olanlar yaşadıkları toplumda her an yakalanma korkusu ile her türlü sömürüye açık bir yaşam sürüyorlar ya da üzerlerine kapılar kilitleniyor, yanıyorlar.
Oysa belgesiz olmak, insanların haklarının ellerinden alınması, insan onurunun hiçe sayılmasını meşrulaştırmıyor, devletlerin bu insanlara karşı yükümlülüklerini askıya almıyor.
Dünya Göçmenler Gününde devleti ve medyayı belgesiz göçmenler dahil tüm göçmenlerin
* insan onurlarını ve haklarını teslim etmeye;
* sömürünün, ayrımcılığın, nefret söylemi ve suçlarını önleyecek tedbirler almaya;
* belgesiz göçmenlerin işledikleri suçların cezalarından kaçan “kaçaklar” olmadıklarını hatırlamaya;
* gereksiz ve bir suç olmadan alıkoymanın hukuki olmadığını, ciddi psikolojik ve fiziksel zararlara yol açabileceğini, aileleri parçalayan, insanlara ıstırap veren, pahalı ve en son başvurulması gereken bir uygulama olduğunu fark etmeye;
* Alıkoyma yerine daha insani ve ucuz uygulamaları denemeye davet ediyoruz !
MÜLTECİ-DER