Basın Açıklaması: 1 Mayıs’ta Mülteci İşçiler Sömürü Sisteminde Çalıştırılıyor
1 Mayıs Dünya İşçi ve Emekçiler Bayramında
Türkiye’de Mülteciler Sömürü Sisteminde Çalıştırılıyor
Türkiye’ye sığınan mültecilerin büyük bir kısmı düşük ücretler karşılığında uzun saatler ve zorlu şartlar altında, iş kazalarına karşı hiçbir sosyal güvenceleri olmadan, çoğu zaman emeklerinin karşılığını alamadıkları bir sömürü sistemi içinde adeta köle gibi çalışmaya zorlanıyorlar. Bunun nedeni, eksik, yetersiz ve mültecilerin aleyhine olan mevzuat ve uygulamalar.
Günümüzde Türkiye, dünyanın en fazla mülteci barındıran ülkesi durumunda. Türkiye’de şu anda geçici koruma altında 2 milyon civarında Suriyeli mülteci var. Bunun dışında uluslararası koruma kapsamında Suriyeli olmayan mülteci ve sığınmacı sayısı ise 200 bini geçmiş durumda. Türkiye’deki mültecilerin yarısından fazlası çocuk.
Türkiye’deki mültecilerin yaşam koşulları son derece ağır. Mültecilerin çok büyük bir kısmı barınma, beslenme, ısınma gibi temel ihtiyaçlarını kendileri karşılamak ile yükümlü olmalarına rağmen, çalışma izni alarak yasal güvence içinde çalışmaları neredeyse imkansız.
Diğer yabancıların gibi 4817 Sayılı Kanun kapsamında çalışma izinleri değerlendirilen mültecilerinin çalışabilmesi için, işverenin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurması gerekmektedir. Ancak, izin alabilmesi için, işverenin belli kriterleri karşılaması, o pozisyonda neden bir TC vatandaşının çalışamayacağını ispat etmesi gerekmektedir. Çalışma izni değerlendirme kriterlerinin ağırlığı, sürecin zorluğu baştan işvereni caydırmakta, Türkiye’deki mültecilerin iş piyasasına resmi yollarla erişiminin önünü tıkamaktadır. Basında çıkan haberlere göre, 2 milyona ulaşan sayılarına rağmen 2014 yılında çalışma izni alarak iş piyasasına girebilen Suriyeli mülteci sayısı sadece 13.[1]
Mevzuat yüzünden mültecilerin çoğu çalışma izni olmadan kayıtsız olarak çalışmak zorunda kalmakta; kayıtsız çalışıyor olmaları da onları hassas ve savunmasız bir duruma sokmakta ve birçok hak ihlaline uğramalarına neden olmaktadır. Çok düşük ücretlerle, ağır şartlarda, uzun saatler daha çok beden gücü gerektiren zorlu işlerde çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Asgari ücretin çok altında çalışmaya mecbur kalan, birçok sefer de paralarını alamayan mülteciler, iş yerinde birçok ayrımcılık ile karşılaşmakta, her an işten çıkarılma ve kayıtsız olarak çalıştıklarının tespit edileceği endişesi ile yaşamaktadırlar. İş kazalarına hatta ölümlerine karşı hiçbir sosyal güvence ve tazminat hakkına da sahip değillerdir. Çalışma piyasasında en ağır ihlallerle karşılaştıklarında bile, para cezası ve sınır dışı edilme korkusu yüzünden işverenleri şikayet etmeye çekinmektedirler. Şikayetçi olmak istediklerinde ise, “senin çalışma iznin yok zaten” denildiği için muhatap bulamamaktadırlar.
Mülteciler, kendi meslek ve becerilerini kullanma imkanı bulamamaktadır. Doktor, öğretmen, mühendis, finans uzmanı, sanatçı, bilim insani pek çok mülteci, bugün inşaatlarda, tekstil atölyelerinde çalışmakta, atık kağıt toplamaktadır.
Çocuk yaştaki mültecilerin de önemli bir kısmı ailenin geçimini sağlamak veya destek olmak zorunda olduklarından çalışmaktadır. 12-13 yaşından itibaren çocuklar, okula gitmek yerine atölyeye gitmek zorunda kalmakta ve zor çalışma şartlarına maruz kalmaktadır. Büyükleri işe alınmadığı veya evi geçindirecek kadar para kazanamadığı için çalışmak zorunda kalan, okula gidemeyen çocuk mülteci işçiler vardır.
Mültecilerden başka açlık ve yoksulluk yüzünden ülkesini terk edip Türkiye’ye gelen ve çalışmak zorunda kalan düzensiz göçmen işçilerin de çalışma izni alarak, yasal ve güvenli bir ortamda çalışabilmelerini sağlayacak düzenlerin yapılması gerekmektedir.
1 Mayıs’ta,
- Mültecilerin kayıt dışı piyasada sömürülmesinin önüne geçilmesini;
- Türkiye’ye sığınan kişilere yasal ve güvenli çalışma imkanı sağlayacak, sömürüye uğramalarının önüne geçecek, statü ayrımı olmaksızın çalışma izni alabilmelerini sağlayacak düzenlemelerin vakit geçirmeden yapılmasını;
- Çocukların ev geçindirmeyi düşünmeden okula gidebilecekleri, oynayabilecekleri bir ortamın sağlanmasını;
- Hak ihlalleri ile karşılaşan mültecilerin başvurabilecekleri güvenli mekanizmaların oluşturulması;
- Meslek ve beceri sahibi mültecilerin, bu meslek ve becerilerini kullanabilecekleri işlerde çalışmalarına imkan tanınmasını
talep ediyoruz.
.
Mültecilerin yardıma, başkalarına el açmaya muhtaç bırakılmadan, temel ihtiyaçlarını karşılayabilmelerini, kendileri ve aileleri için onurlu bir yaşam kurabilmelerini, üretime katkıda bulanabilmelerini sağlayacak bir yasal düzenlemenin acilen çıkarılması gerekmektedir. Hem düşük ücretle, sömürü düzeninde çalışmak zorunda kalan mültecilerin hem de bu nedenle mağdur olduklarını düşünüp, tepki gösteren yerel halkın haklarının korunması için yasal düzenleme şarttır.
Saygılarımızla,
MÜLTECİLERLE DAYANIŞMA DERNEĞİ
1 MAYIS 2015