Duyurular

Onlarınki ‘Yasadışı’ Bir Afet

Van’da sayıları 2 bini bulan Afgan mülteciler, depremle birlikte daha da zor koşullara mahkûm olmuş. Herhangi bir yardım almamışlar. Şehri terk etmeleri halinde ‘yasadışı’ duruma düşecekleri için bulundukları yerden kıpırdayamıyorlar da…

 

Van’da, sayıları 2 bini bulan Afgan mülteci yaşıyor. Afganların Avrupa, ABD hatta Kanada’ya sığınmak için kullandıkları önemli bir iltica durağı Van. Depremin ilk günlerinden başlayarak, özellikle sosyal medya aracılığıyla yayılan ‘Binlerce mülteci şu mahallede zor durumda’ haberleri ise kısmi bir doğruyu yansıtıyordu. Evet, çok sayıda Afgan mülteci, zaten çok zor olan koşullarının yanı sıra, depremle gelen sıkıntıları da göğüslemek zorunda kaldı. Ama toplu bir mülteci kampında değiller ve şehrin dört bir yanına -özellikle de dış mahallelerine- dağılmış durumdalar.

 

Biz mültecilerin ‘topluca’ bulunduğu bir alan ararken, sorduğumuz herkesten farklı bir yanıt aldık. Sonunda Van Kalesi içindeki çeşmeye 5 yaşındaki kızı Seher’le birlikte su almaya gelen Gholam Abbas’ı buluyoruz. Türkçesi oldukça iyi olan Gholam, önce bir duraksama yaşıyor. Bir süre sonra bizi yaşadığı yere götürmeyi kabul ediyor. Vardığımız yeri tarif etmek biraz zor. Tek bir ‘avlucuk’a bakan yıkık dökük üç gecekondu, o küçük avluda bir çadır ve bunların içinde yaşam savaşı veren 8 aile, 50’ye yakın nüfus. Ailelerin erkekleri, etrafımızı çevreliyor ve onların dilini bilmediğimiz gerçeğini umursamadan, soluksuzca sorunlarını anlatıyorlar.

 

Önemli sağlık sorunları var ve bir kısmı mülteci statüsünde dahi olmadıkları için sağlık hizmeti alamıyorlar. Hadi Muhammedi, 5 yaşındaki kızı Şukufe’nin, ne olduğunu bilmedikleri bir hastalığı olduğunu ama bir türlü tedavi ettiremediklerini söylüyor. Babasının anlattıklarından ve küçük kızın vücudunun pek çok noktasındaki morarmalardan, Şukufe’nin trombosit eksikliğinden mustarip olduğunu tahmin ediyoruz.

 

Mülteciler, zaten yıkık dökük olan evlerine depremden sonra hiç giremez olduklarını, ama çadır ve battaniye başta olmak üzere yardım alamadıklarını söylüyor. Şehri izinsiz terk etmeleri durumunda ‘yasadışı duruma’ düşecekleri için bulundukları yerden kıpırdayamıyorlar da… Pek yasal bir durumları olmadığı halde, yasadışı duruma düşmekten korkarak çaresizlik içinde bekliyorlar.

 

Peki bu avludaki tek çadır nereden çıktı? Muhammed Resul, “İnsan haklarından Metin verdi” diyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği yetkilisi Metin Çorabatır’ı kast ediyor aslında. BM yetkilileri de kentte yaşanan genel sıkıntı nedeniyle çaresiz görünüyorlar. Bir dertler denizine dönmüş Van’ın pek çok noktasında ıssız birer koy olarak duruyor mülteci grupları. Şimdilik, birbirlerine tutunmaktan ve dua etmekten başka şansları yok gibi.

 

Haber Kaynağı: Radikal Gazetesi

 

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu