Duyurular
20 Haziran Dünya Mülteciler Günü Basın Açıklaması- 2022
20 Haziran Dünya Mülteciler Günü Basın Açıklaması – 2022
5N 1 Mülteci ve Devletin Sorumluluğu
Dünya çapında,
- Ne zaman? İnsanlık tarihi boyunca ama özellikle 21. Yüzyılda,
- Neden? Siyasi düşünceleri, inancı veya inançsızlığı, etnik kimliği, toplumsal cinsiyeti, cinsel yönelimi, cinsel kimliği veya diğer bir nedenle bir toplumsal gruptan olması, uyruğu nedeniyle veya savaşlar, çatışmalar, hedef gözetmeyen şiddet nedeniyle zulüm gören ve zulüm riskiyle karşı karşıya kaldıkları için;
- Nasıl? bazen pasaportla, vizeyle ama genellikle bunları temin etme imkanları bulamadıkları ve düzenli yollarla ülkelerinden çıkmaları, başka bir ülkeye girmeleri imkansız olduğu için genellikle düzensiz bir şekilde, ölüm, sakat kalma, yaralanma, cinsel/fiziksel şiddet dahil çok çeşitli tehlikeler barındıran yollardan geçerek;
- Ne? çoğu zaman bir daha dönemeyecek şekilde; evlerini, sevdiklerini, okullarını, işlerini, kurdukları yaşamı arkada bırakmak zorunda bırakılarak;
- Nerede? bulundukları yeri/ülkeyi terk edip, güvenli olduğunu düşündükleri bir ülkeye kaçarak veya kendi ülkeleri içinde yer değiştirerek,
- Kim? zorla yerinden edilen kişi sayısı, 2022 yılında 100 milyonu aştı. Bunların 53,2 milyonu kendi ülkesi içinde yer değiştirmek zorunda bırakıldı; geri kalanı ise, sığındığı ülkede mültecilik iddiasının değerlendirilmesini bekleyen sığınmacılar veya mültecilik iddiası ve nedeni yetkili kurumlarca kabul edilmiş mültecilerden oluşuyor. 100 Milyon, sadece Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğine bildirilen sayı; bunun dışında dünyada ve ülkemizde, çok sayıda zorla yerinden edilmiş kişi olduğu tahmin ediliyor; ama kayıt altına alınmadıkları, kimliklendirilmedikleri, haklarına erişimleri sağlanmadığı için sayıları bilinmiyor.
Devletin Sorumluluğu Nedir?
- Sınıra gelen, düzenli veya düzensiz bir şekilde ülkede bulunan herkes mülteci veya sığınmacı değildir. Bunu anlamak için devletin öncelikle kimliği, uyruğuna, nasıl geldiğine bakmaksızın talep eden herkese ilticaya erişim hakkını sağlaması; zulüm ve insan hakları iddialarını ve sığınma taleplerini kayıt altına alması; etkin, adil bir şekilde bu iddiaları değerlendirme yükümlülüğü vardır.
- İlticaya erişim hakkı, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 14. Maddesinde tanınan temel bir insan hakkıdır. Sınırları kapatmak, sınırdan çevirmek de dahil geri itmek, kayıtları kapatmak, zorlaştırmak gibi yöntemlerle ilticaya erişimi engellemek, devletlerin yükümlülüğünü ihlal etmektir.
- Sınırda veya ülke içinde, nerede olursa olsun, kötü muamele, haklara erişimin engellenmesi, hak ihlali, ayrımcılık yasaktır. Hukuki statüsü ne olursa olsun; ister iltica nedeni olsun, ister olmasın, devletin sorumluluğu kapsamında olan vatandaş, mülteci, sığınmacı, göçmen, vatansız her bir bireye, güvenli ve insan haklarına onuruna yakışır bir muameleye tabi tutmak yükümlülüğü mevcuttur.
- Devletler, sınır ve düzensiz göç yönetimini, göç ve iltica sistemini, insan haklarını ihlal ederek, insan onurunu hiçe sayarak gerçekleştiremez.
- Devletten insan haklarını ihlal etmesi, insan onurunu yok sayması talep edilemez; bu yönde bir baskı kabul edilemez.
- İnsan haklarını engelleyenlere, ihlal edenlere, bunu teşvik edenlere, nefret söylemini yayan, ayrımcılık yapan ve nefret suçu işleyenlere yönelik cezasızlık kabul edilemez!