Yeni Sosyal Sigortalar ve Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı
YENi SOSYAL SiGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SiGORTASI YASA TASARISI ve SIĞINMACILAR
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda (SSGSS) yapılması düşünülen değişiklikler geniş toplum kesimleri tarafından çokça tartışılmasına, hatta bu konuda kitlesel tepkiler gösterilmesine rağmen tasarı içinde geçen bir grup insanın sorunları, kimsenin dikkatini çekmedi. “Sığınmacılar” ya da Türkiye’den “iltica talebinde bulunan kişiler” bu tartışmalar içinde yer almadı. Bu kişiler zulüm tehdidi altında vatandaşı olduğu ülkelerden kaçan veya kaçmak zorunda bırakılan kişilerdir ve İnsan Hakları Evresel Bildirgesi madde 14 gereği temel bir insan hakkı olan iltica hakkına sahiptirler. Ayrıca, Türkiye’nin de taraf olduğu 1951 Birleşmiş Milletler Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Sözleşme’ye göre mülteci ve sığınmacıların iltica hakkı kapsamında sosyal ve hukuki korumadan yararlandırılmaları gerekmektedir.
Tasarının 84. maddesi ile 5510 sayılı SSGSS Kanunu 60. maddesinde tanımlanan “genel sağlık sigortalısı sayılan kişiler” yeniden tanımlanmış ve kapsam içine alınan kişiler genişletilmek istenmiştir. Ancak Türkiye’de sosyal güvence konusunda en dezavantajlı gruplardan biri olduğuna inandığımız sığınmacılara da değinilmesine rağmen, tasarı bu hali ile oldukça yetersiz ve sınırlı kalmıştır. Tasarının 84. maddesinin b/2 bendinde sayılan “vatansızlar ve sığınmacılar” her ne kadar yasa koyucunun bu alana ilişkin bir duyarlılığını ve sosyal koruma altına alma niyetini gösterse de sadece bu hali ile tasarının kanunlaşması maalesef yeterli olmayacaktır.
Tasarının bu hali Türkiye’ye sığınma amaçlı gelen kişiler içinden önemli bir kesimini kapsam dışında bırakacaktır. Bu nedenle tasarının “vatansızlar ve sığınmacılar” ifadesi ile sınırlı kalmayıp; “mülteciler, iltica talebinde bulunan kiGiler ve Türkiye’de ikincil koruma altında kalmasına izin verilen kiGiler” ifadesini içerecek biçimde bu sosyal güvence altına alınanların kapsamı genişletilmelidir. Böylelikle, Türkiye’de oldukça kötü şartlarda yaşam mücadelesi vermeye çalışan, zulümden kaçıp hayata tutunmaya çalışan bu insanlara hak ettikleri insani dayanışma sergilenmiş olacaktır.
Biz aşağıda imzası bulunan Sivil Toplum Örgütleri olarak, yukarıda belirttiğimiz hususların TBMM’de görüşülmeye başlanılan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda “mülteciler, iltica talebinde bulunan kişiler ve Türkiye’de ikincil koruma altında kalmasına izin verilen kişiler” ifadesinin yer almasını talep ediyoruz.
Yasa tasarısındaki mevcut ifadelerle çıkacak kanunun, sosyal devlet ilkesi ve insan hakları açısından çelişkili bir durum olduğunu basın ve kamuoyuna hatırlatarak, ülkemizin tarihi boyunca gösterdiği misafirperverlik misyonuna uygun hareket edeceğini umuyoruz.
ARKA PLAN BİLGİSİ
BMMYK Ankara Ofisi’nin vermiş olduğu rakamlara göre, BMMYK ve Türkiye tarafından “sığınmacı” olarak kabul edilmiş kişi sayısı hali hazırda 322′dir. Oysa Türkiye’de iltica talebinde bulunmuş olup da durumları değişik aşamalarda bulunan ve herhangi bir sosyal güvence altında bulunmayan kişi sayısı 12.750′dir. Dolayısı ile 12.750 kişi resmi olarak iltica başvurusunda bulunmasına rağmen, bunların arasından ancak 322 kişi gibi oldukça küçük bir azınlık sosyal koruma altına alınabilecektir.
Mültecilerle Dayanışma Derneği
Helsinki Yurttaşlar Derneği
İnsan Hakları Gündemi Derneği
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi
Ayrıntılı Bilgi için:
Özlem Dalkıran / Helsinki Yurttaşlar Derneği / 0212 292 68 42 / iletisim@hyd.org.tr
Gökçe Saraydın / Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi / 0432 216 37 81 / multeci@amnesty.org.tr
Pırıl Erçoban / Mültecilerle Dayanışma Derneği / prlercoban@gmail.com
Orçun Ulusoy / İnsan Hakları Gündemi Derneği / 0232 489 55 28 / refugee@rightsagenda.org